22 Şubat 2011 Salı



sevgili dostlar,
...hatırı sayılır bir süreden beri / iki arada bir derede güncelledik mizah ve şiir’i...
işaret etmeye çalıştığımız bu süre zarfında / bize özel bir uğraşa yoğunlaşmanın güçlüğünü yaşasak da, blog'a yeni kayıtlar yapmaya azami çaba gösterdik... ve aslında böylesi bir yolla siz değerli izleyicilerimizi selamlamış olduk.

bir iki dostun dışında, kimsenin haberi yoktu bizim cephede olup bitenden... olmaması da tercihimizdi doğrusu / âlemi meşgul etmenin âlemi yoktu çünkü...
çünkü ve özetle / eskilerin “tebdili-i mekân” dedikleri bir süreçten geçiyorduk... sevinçlerimizin, hüzünlerimizin kayıtlı olduğu eski evimizden yeni bir eve taşınmak vardı hesapta...
kadim bir dosttan ayrılmak gibi bir şeydir aslında
eski ev(lerimiz)den ayrılmak... ve aslında / bu yanıyla, belalı bir şeydir...

*
... tam da bu sürece denk geldiği için / mizah ve şiir dostları’nın iletilerini okuma ve yanıtlama olanağı bulamadık... yazı ve çizgilerini sizlerle paylaşamadık... “tüm bu olanlar; ihmalden değil, tebdili-i mekân eylemekten kaynaklıdır.” demeye çalışmaktayız ki / dostlarımız bizi anlasınlar ve anlayış göstersinler. *ve... mizah ve şiir’de yer almak üzere gönderilen
yazı-çizgi ve haberlerin “güncelliğini yitirmemiş olanları”nın kayda gireceğini bilsinler.
*
az önce / “bir iki dostun dışında, kimsenin haberi yoktu bu durumdan” demiştik.
işte şimdi / böylesi bir değerli dostun 14 Şubat 2011 tarihli iletisine, sözlerimizi tatlıya bağlamak için yer verebiliriz.
............................... sevdakâr çelik
21/22 şubat 2011


*


merhabalar,
bugün taşınıyorsun...
bu güzel günde...yani unutulmayacak bir tarihte...
yani 14 şubat'ta...
anlamlı bir günde taşınıyor olman harika!.


... hayal ediyorum..kamyonun geldiğini, eşyaların yüklendiğini, senin koşturmalarını....
o telaşlı halini seyrediyorum adeta...
akşamı bulur eşyaların yüklenmesi... ve asıl sonrası...
belki biraz yorucu ama yeni bir evde eşya yerleştirmek, o eve yeni bir hayat sunmak, anlam katmak da hoş!..
koltuklara, sehpalara yer bulmak...
özenle yerleştirmek...
geç vakitlere kadar sürer o yerleştirme telaşı...
eşyalar yerleşince, hani şöyle bir koltuğa oturulur ya yorgunluktan..! sonra etraf seyredilir... o dağınıklık, hoş bir dağınıklıktır...
farklı bir duyguyla sarmalanır insan ...
hayata yeni başlamak gibi...
ve sonra insanın çanı çay ister...dostlarınız düşünmüştür zaten...
ve yanında yiyecek bir şeyler... börek mesela...
(...) üstüne bir de cigara yakılır ki!... / "sigaramın dumanına sarsam saklasam seni" misali...
tüm yorgunluğunu alır...
o yeni evdeki ilk uyku bambaşkadır..
benzemez diğerlerine...
ileti_14 Şubat 2011_12:17

sevdakar+çelik_DOSTLAR+GiBi_21-o8-2oo7-mn.



Hiç yorum yok: