22 Eylül 2007 Cumartesi

*şiirler ola!..*

bitmeyen masal-foni
küçüktük,
belki de küçücüktük
......... milattan sonranın masallı zamanlarıydı
......... ......... ......... ......... .........yaşadığımız
banyo suyumuza yarpuz katardı anamız
dünya masal masal kokardı
yarpuz kokardı dünya
......... ve ninem
......... masal anlatırdı bize
sık sık da uyarırdı tekerlemesiyle
hayır hayır! şekerlemesiyle:
......... ......... “-masala inanmayın,
......... ......... masalcıya kanmayın!
......... ......... hayatın gerçekleri var,
......... ......... ....... masal âleminde yaşamayın!..”
ama biz,
bir âlemdik
......... masal âleminde yaşamayı severdik...
...
yine de biz;
“ezildik büzüldük/ bir duvara dizildik”
......... ......... ......... ....... derken, büyüdük...
gerçek hayatla yüzleşmek için üstelik
......... ......... hayli erken büyüdük...
bilmiyorum,
belki de iyi ettik
......... ......... öyle ya;
bir de baktık ki,
masalların en âlâsı
......... “büyükler için masallar”
.................. ............./ gündemde...
çünkü asıl usta masalcılar
yirmi dört saat mesaide...

ve bir de baktık ki, ne görelim;
......... kimileri az gidiyor, kimileri vız...
......... kimileri rahvan, kimileri tırıs...
......... kimileri kaz, kimileri uz gidiyor...
......... “-dı, -di” gidiyor kimileri, kimileri “-mış, -miş”
...
ninemden dinlediğim masalların
birazcık şekli değişmiş...
.................... sevdakâr çelik
.................... 25.o7.2oo2,mn

Hiç yorum yok: