26 Şubat 2009 Perşembe

nasrettin hoca aramızda /fıkralar
DÜNYANIN EN AKILLI İNSANI
Dünyanın en akıllı insanını bulmak için diyar diyar dolaşıp yıllar harcayan bir seyyahın yolu; sonunda, Nasrettin Hoca'nın köyüne düşmüş. Kısa bir hoşbeşten sonra köylülere;
"- Sizin köyün en akıllı adamı kimdir.?" diye sormuş.
Köylüler hep bir ağızdan;
"- En akıllımız Nasrettin Hoca'dır." demişler.
Bunun üzerine Seyyah, Hoca'yı davet edip, tanış biliş olmuşlar. Sonrasında köy meydanına çıkmışlar. Köylük halkı da meydana toplanmış.
Seyyah, eline bir çomak alıp, yere bir daire çizmiş, / Nasrettin Hoca da çomakla daireyi ortadan ikiye bölmüş.
Seyyah bir doğru daha çizerek daireyi dörde bölmüş, / Hoca da dörde bölünmüş dairenin üç dilimine çarpı işareti koymuş.
Seyyah, elleriyle aşağıdan yukarıya doğru hareket yapmış, / Hoca da tersine, yukarıdan aşağıya doğru yapmış işareti.
Photobucket...Bu ilginç sınavını bitiren Seyyah, büyük bir hayranlıkla Hoca’yı kutlamış.
Olup bitenden bir şey anlamayan halk, Seyyah’tan bir açıklama beklemiş.
“- Bu adam gerçekten dünyanın en akıllı insanı...” demiş Seyyah. “Yere Dünya çizdim; o, ortadan ekvator geçer dedi. Sonra Dünya’yı dörde böldüm, o da dörtte üçü sudur dedi. Ben, yeryüzündeki buharlaşma sonucunda ne olur dedim, o da yağmur yağar dedi.”
Köylüler bir de Hoca’ya sormuş, neler olduğunu.
Nasrettin Hoca, Seyyah’ın açıklaması üzerine basmış kahkahayı ve olanları anlatmış:
“- Bu adam açgözlü oburun biri... Yere bir tepsi baklava çizdi, ben de yarısı benim dedim. Daha sonra tepsiyi dörde böldü, o zaman dörtte üçü benim, dedim. Sonra da, tepsinin altından verilen ateş, hafif hafif olmalı dedi. Bunun üzerine ben de üstüne fındık fıstık ekilirse daha iyi olur dedim. Hepsi bu...”
-

Hiç yorum yok: