
Hoca'ya bir gün şöyle bir soru sormuşlar:
«Acaba dünyanın boyu kaç arşındır?»
O sırada yoldan bir cenaze geçiyormuş... Hoca, tabutu göstererek vermiş cevabını:
«Bu soruyu bana değil, şuna sorun; o bilir. Bakın, ölçüp biçmiş gidiyor.»


Gevezenin biri iş olsun diye yaklaşır Hoca'nın yanına:
«Hocam karşı yolda bir tepsi baklava götürüyorlardı.»
«Bana ne!»
«Ama Hocam, sizin eve doğru gidiyorlardı.»
Hoca, basar gevezenin yüzüne azarı :
«Sana ne!»
......BURANIN HAVASI
Hoca bir gün Konya'da vaaz verirken, “Buranın havasıyla, bizim Akşehir'in havası aynı...» demiş.
Cemaat, «Nereden bildin?» diye sorunca, Hoca hemen yapıştırmış cevabını:
«Orada ne kadar yıldız varsa, burada da var.»

Sivrihisar'dan Akşehir’e yeni gelmiş Hoca... Şöyle bir gezeyim demiş etrafı.
Akşehir Gölü’nü görünce uzaktan, şunları söylemiş:
«Güzel bir yayla, köyün davarını yaymak için... Ne fayda, su ile doldurmuşlar içini.»
...TABUTUN NERESİNDE YÜRÜMELİ
Bir gün Hoca'ya şöyle bir soru sorarlar:
«Cenaze götürülürken tabutun neresinde yürümeli? Önünden mi yoksa ardından mı gitmeli? Sağından mı gitmek daha sevaptır, solundan mı?»
Hoca hemen yapıştırır cevabını:
«İçinde gitmeyin de neresinde giderseniz gidin.»
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder