Yayın Kurulu’nda Can BARSLAN, Gani MÜJDE,
Alptamer ULUKILIÇ ve Şükrü YAVUZ’un; Sorumlu Yayın Müdürlüğünde Tuncay AKGÜN’ün
bulunduğu LİMON mizah dergisi, 1986 yılında yayın hayatına başladı. Güneş
Gazetesi bünyesinde kurulan dergi, “Haftalık Hastalığınız” sloganıyla
çıkmaktaydı. Gırgır'dan ayrılan bir grup mizahçıyla yayına başladı.
Dönemin sosyal, ekonomik, politik gelişmelerini irdeleyen bir kimliğe sahipti Limon. –ki, o dönemde, gündem belirleyecek denli etkiliydi mizah dergileri. Limon da bunlardan biri oldu. Dergi, sağlam duruşuna paralel olarak sadık bir okuyucu kitlesi de edindi.
Dönemin sosyal, ekonomik, politik gelişmelerini irdeleyen bir kimliğe sahipti Limon. –ki, o dönemde, gündem belirleyecek denli etkiliydi mizah dergileri. Limon da bunlardan biri oldu. Dergi, sağlam duruşuna paralel olarak sadık bir okuyucu kitlesi de edindi.
Kısa sayılabilecek bir sürede mizah severlerin
ilgi ve dikkatini çekti, benimsendi. Belli oluyordu ki, “dergi politikasını
belirleyen akıl” tutarlı bir hedef belirlemişti. Bu anlayışa dayalı olarak,
okuyucusunu edilgen bir konumda tutmadı. Tıpkı Oğuz ARAL Gırgır’ında olduğu
gibi, okuyucuyu Limon ailesi içine kattı. Bunu hisseden okuyucu da dergiye
destek verdi, tutunup yaygınlaşmasını sağladı.
Okuyucu Sayfası’na; Samsun’dan yazan karikatürist
Murat İlhan’ın mektubu, LİMON’un duruşunu anlatan bir özet niteliğindedir:
“Cesur oluşunuz başınıza bir iş açar diye
korkuyorum. Temennim, Limon ile aksakallı bir dede olana kadar yaşamak.”
(28.08.1986_sayı:25)
(Yayın yaşamını 1990’ların ortalarına dek
sürdüren Limon kapanınca;
ardırdan aynı kadroyla LeMan çıktı....
Sonra Penguen ve Uykusuz
dergileri... )
**
Demek ki hâlâ o eski dergilerin arşivini tutan
birileri var ki, sevgili kardeşim Taşkın’dan ulaşan -11.04.2016 tarihli- bir
ileti, sürpriz oldu ve bizi yeniden LİMON’lu günlere götürdü.
Bir görselin de yer aldığı iletisinde, kardeşim;
“Günaydın Abi, Arkadaşım Evren dergide rastlayınca bana göndermiş. İletiyorum.”
diyordu.
Limon’un 1. yaş günü(1987) nedeniyle –yani 29 yıl önce- yazdığım
mektubun kupürüydü bana iletilen.
Bazen bir ses, koku; bazen bir söz, renk ve bazen
de işte böylesine bir dergi*gazete kupürü çok şeyler anımsatabiliyor insana.
LİMON, -yazının başlarında kısaca değindiğim
konular dışında- bir başka şeyi daha çağrıştırmaktadır bana:
Derginin, 28 Ağustos 1986 tarihli 25. sayısında;
“SAÇLARINI DA YAN TARAMIŞ” adlı bir mizah öyküm yayımlanmıştı.
Bu öyküde geçen, “Kardeşime bak, saçlarını da yan
taramış” sözü –o yıllarda görev yaptığım kentte, örneğin- bir anda, esprili bir
slogan olarak benimsendi. Sözün yaygınlaşmasında Limon’un ve dolayısıyla o
günkü mizah dergilerinin gündem belirleyen gücünü görüyorduk. Arkadaş
sohbetlerinde ya da birilerini ti’ye almak için yaygın biçimde kullanılmaya
başlayan bu söz, bir dergide, o günün bir siyasi şahsiyetinin eleştirildiği
makalenin de başlığına oturdu. Yetmedi, mizah yeteneğiyle tanınan bir
öğrencimin kamyonlarının karoserinde “kamyon arka yazısı” da oldu.
Sevdakâr ÇELİK
14 Nisan 2016
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder