esans kokardı hanımların bilekleri
-I-
milattan sonra / internetten önce;
“siyah beyaz” filmlerimiz vardı
mütevazı hayatlarımıza -I-
milattan sonra / internetten önce;
“siyah beyaz” filmlerimiz vardı
Yeşilçam renkleriyle,
“umut üstü az arabesk” katan...
.................... buram buram Hindistan kokan...
... delikanlılarımız vardı;
............ Raj KAPOOR misali mahzun,............ LEFTER misali çalımlayıp,
............ Metin OKTAY rüzgârıyla gol atan...
*
...destanlar satılırdı ayrıca
...ve ayrıca gazozlarımız,
...evlerde hazırlanan limonata – şuruplar / gündelik...
......... onlardan söz etmeyeceğim /...şimdilik.
*
...hayır! – hepsi bu kadar değil!
...milattan sonra / internetten önceye rastlar mesela,
...şansınıza MANİ çektirmek /
............ pembe ağızlı tavşanlar,
................ kırmızı gagalı güvercinlerle...
*
...ve inanmayacaksınız belki;
............ sevilenler,
............ sevildiklerinden bîhaberdi o günler.
...aşklar bîhaber yaşanınca,
...aşıklar “karasevdalı” olurdu abiler!..
*
...işte bu karasevda zamanlarında;
...derdinize çare,
...yüreğinize umut ve ilham sunardı
.................................... güvercinler.
...bastırılınca “beşlik”,seçip bir maniyi gagasıyla /
.................. size uzatırdı kardeşlik. ...kısmetinize / bahtınıza artık...
...ama mutlaka iyi şeyler yazılıydı manilerde:
................... “Senin bir sevenin var,
.....................Tanıyıp göreceksin.
.....................Çok yakında evlenip,
.....................Ömrünce güleceksin.”*
...bu maniler ki,.....................Ömrünce güleceksin.”*
...uçururdu sevinçten / delikanlı yürekleri. ..
sanki,
bir umut seferberliği vardı memlekette azizim!
-ki, şekerleme ambalajlarından bile çıkardı
........................ manili umut dilekleri.
milattan sonra / internetten önce;
Golden ve Lion Gum cikletleri vardı-
Golden ve Lion Gum cikletleri vardı-
.............. “siyah beyaz film” artistlerinin,
“renkli vesikalık”ları çıkardı içlerinden:
.............. Belgin DORUK, Suphi KANER
.............. Türkân ŞORAY, Ayhan IŞIK
.............. ve sık sık Sadri ALIŞIK...
.............. Türkân ŞORAY, Ayhan IŞIK
.............. ve sık sık Sadri ALIŞIK...
...................................... sevdakâr çelik
.................................. 22.o8.2oo2mn
.................................. 22.o8.2oo2mn
...........................................................................................................................
milattan sonra / internetten önce....
......... -II-
esansçılar vardı bir de...
............ esansçılar kibar adamlardı.
küçük ya da küçücüktü
aynalı/camekânlı –çerçevesi ağaçtan- çantaları.
ve balıkçı iskemlesi üzerine konup,
............ gölgelik bir mekânda açılırdı sabahları.
çığırtkan değillerdi iş yaparken-
............ her işin bir raconu vardı hattızatında;
meclis görmüşlerdi / yol yordam bilirlerdi:
......... .......... ....... ağır / oturaklı
......... ............ .......... ve her daim fiyakalıydılar...
mesela;
köstekli saatleri olurdu
......... ............ yelek ceplerinde.
bağırları / usulünce açık olurdu.
manşetten katlanırdı çiçekli gömlekleri.
çoğunluk, arkaya taralıydı;
......... ............ limon takviyeli,
......... .................... briyantinli saçları.
gıcır gıcır /cilalı olurdu,
“jilet gibi” ütülü pantolonların örttüğü
......... ............ ......... ............ iskarpinleri.
...
ince sırım misali bedenleriyle,
......... .......... ufak tefek / ama nedense
......... ............ ......... uzun boyluydular.
ve mutlaka esans kokarlardı /
......... ............ kaytan bıyıklıydılar.
...
gelip geçenlere esanslar sürülürdü;
......... ............ reklamsız dönemlerde /
......... ............ ......... reklam niyetine.
yer gök esans kokardı / esansçılar sayesinde.
erkeklerin bıyıkları / bilekleri hanımların,
......... ............ ......... ............ esans kokardı.
esans kokardı on sekizlik gençlerin yürekleri.
...
esansçılar, esa(n)slı iş yaparlardı
......... ............ ......... ............ ve kibarlardı
milattan sonra / internetten önce...
......................................... sevdakâr çelik.
................................................ 22.o8.2oo2
......... -II-
esansçılar vardı bir de...
............ esansçılar kibar adamlardı.
küçük ya da küçücüktü
aynalı/camekânlı –çerçevesi ağaçtan- çantaları.
ve balıkçı iskemlesi üzerine konup,
............ gölgelik bir mekânda açılırdı sabahları.
çığırtkan değillerdi iş yaparken-
............ her işin bir raconu vardı hattızatında;
meclis görmüşlerdi / yol yordam bilirlerdi:
......... .......... ....... ağır / oturaklı
......... ............ .......... ve her daim fiyakalıydılar...
mesela;
köstekli saatleri olurdu
......... ............ yelek ceplerinde.
bağırları / usulünce açık olurdu.
manşetten katlanırdı çiçekli gömlekleri.
çoğunluk, arkaya taralıydı;
......... ............ limon takviyeli,
......... .................... briyantinli saçları.
gıcır gıcır /cilalı olurdu,
“jilet gibi” ütülü pantolonların örttüğü
......... ............ ......... ............ iskarpinleri.
...
ince sırım misali bedenleriyle,
......... .......... ufak tefek / ama nedense
......... ............ ......... uzun boyluydular.
ve mutlaka esans kokarlardı /
......... ............ kaytan bıyıklıydılar.
...
gelip geçenlere esanslar sürülürdü;
......... ............ reklamsız dönemlerde /
......... ............ ......... reklam niyetine.
yer gök esans kokardı / esansçılar sayesinde.
erkeklerin bıyıkları / bilekleri hanımların,
......... ............ ......... ............ esans kokardı.
esans kokardı on sekizlik gençlerin yürekleri.
...
esansçılar, esa(n)slı iş yaparlardı
......... ............ ......... ............ ve kibarlardı
milattan sonra / internetten önce...
......................................... sevdakâr çelik.
................................................ 22.o8.2oo2
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder