28 Ağustos 2007 Salı

*Ombudsman Dobu Ezman Abi'nin DEVE İNADI...*

Efenim bugün iyi tarafımdan kalktım efenim!..O nedenle, “Nassınız?” diye hal hatır sorucam efenim!.. Karşılık olarak, sakın ha sakın; “Çok mersi, teşkür ederiz Ezman Bey, ya siiiz?” demeyiniz efenim..
Laubaliliği ve mizahı sevmem efenim. Hep bir ağızdan, “Sağoool!” deyiniz efenim.
Bilirsiniz; ben ciddi ve de sinirli adamım, çizerim efenim!..Anlamadınız mı efenim?.. Anlayınız efenim, “Çizerim!”
*Efenim bana sıkça sorduğunuz sorular var? Beni pek merak ettiğinizi ve pek gizemli bulduğunuzu yazıyorsunuz.
Efenim, biz kim “gizem” kim?. Gizemden nefret ederim. Mizah dergisi okumam efenim.
Mizahçılar hep “Ah!” eder, ben “izah” ederim efenim. İZAH, Ah’tan üstündür efenim. Bir elin nesi, iki elin ON parmağı var efenim. Al sana mizah!.. Mizah kolay iştir.
Hattızatında bendeniz zoru severim. Bana dağ verin, hepsini tek tek deleyim efenim. Delmezsem namerdim efenim. Oğlumuzun adını boşuna mı FERHAT koyduk mirim? Gizemli değilimdir, ayakkabı numaram 43’tür efenim. Fotoğraflarımda ufak tefek gözükmem yanıltmasın sizi efenim; fevkalade endamlıyımdır. Bir oturuşta bir kuzuyu yer, ardından; “Hele baklava da getir hanııım!” derim efenim...
....... Efenim?!..
....... Derim efenim, derim!..
Şunu da derim efenim: Ben bu sitenin bel kemiğiyim efenim. Bel kemiği kaval kemiğinden üstündür efenim. Kaval dedim de aklıma geldi efenim!. Mesela ben “kabak kemane” çalmasını bilmem efenim. Hattızatında ben müzikten de nefret ederim. Maaşıma zam yapmayandan da nefret ederim...
Ben gizemli değilim efenim. Bir rivayete göre babamın adı HIDIR’dır efenim.
.....*Beni fevkalade duygulandıran soru Darende’den geldi efenim. Muhterem okuyucum; bu sitenin bel kemiği olduğumu gayet nazik bir şekilde teyit ettikten sonra; kalemimden kan, ağzımdan bal damladığını da bilaistisna ifade ediyor efenim.
Bu kadar zor bir işi tek başıma mı yoksa bir ekiple mi yaptığımı da sormadan edemiyor.
Efenim ben ekipsiz yapamam efenim. Benim gibi büyük bir gazetecinin ekibi olmazsa üstümüze gülerler efenim. Ekip dediğim de, topu topu 50-60 kişi efenim. Dişimin kovuğunu zor dolduruyor yani.
Çayımı kahvemi, ütümü bulaşığımı ben mi yapıcam efenim.. 43 numaralı ayakkabımı ben mi boyuyucam efenim?. Uyurken, kendi ninnimi kendim mi söylicem efenim?.. Bunlar hep ekip işi.. ........... Bugün, bu dev kadromla karşınıza çıkıyorum. “TOP”lu halde karşınıza çıktığımı anlamanız için, yanıma bir de TOP aldım efenim. Fotoğrafta sağ yanımdaki TOP işte o toptur... .......... Ben de en önde oturuyorum. Sakın arkadaki, saçı sakalı birbirine karışmış mıymıntı ŞAZİ ile beni karıştırmayınız efenim. Küserim.. Çinliler ne demiş efenim; “Önde ol da nerede olursan ol!” demiş efenim.. Galiba Çinliler demiş efenim.. Çünkü onlar hep demişlerdir efenim.. Ben hep önde olurum. ŞAZİ mıymıntısından daha çok ben öne yakışırım efenim. ......... Bazı insanlar vardır efenim, fotoğraf çekilirken mutlaka öne geçerler. O zaman burunları daha büyük oluyo efenim. Fotoğrafta burnun büyüklüğü çok önemlidir efenim.
Efenim dün, sitenin haftalık izlenme RAPORU verildi, fevkalade kızdım efenim.
Ben olmasam bu site izlenmez efenim. Fakat maaşıma zam yapmayan yöneticim bana teşekkür etmemiştir efenim. Fevkalade kızgınım. Misilleme olarak ben de Memleketteki DEVE varlığı raporunu veriyorum efenim. /Kaynağımız vikimedia’dır efenim.
Türkiye'de yıllara göre deve varlığı:
Yıllar------- Adet
1935------- 118.647
1950------- 110.305
1955------- 72.034
1964------- 46.400
1980------- 12.000
1997------- 10,000
* * *
“İzlenme Raporu” verince utanır insan efenim. Memlekette DEVE kalmamış, adam tutmuş İZLENME RAPORU veriyor efenim. Dikkat buyrun, durmadan azalmış. DEVELERimiz..
Deve ve horoz kalmazsa memleket evladı nasıl eğlenecek peki? DEVE güreşi ve HOROZ dövüşü yapılmazsa , memlekette kıyamet kopar efenim.
İstatistik, develerin azaldığını gösterince resmen ağlamam tuttu efenim.. Bereket, mıymıntı ŞAZİ biraz yağcılık yaparak teselli etti beni:
...... “""Yapma Ezman Abi” dedi, “Develerimiz azalmıyor, çoğalıyor” dedi. Vallahi rahatladım efenim..
Benim içim rahatladı ama, sizinki de rahatlamalı efenim...
İşte rahatlatıyorum efenim....
Ben aklıselim bir gazeteci olarak, BABA’nın yazılarını fotoğraflarını yıllardır biriktiririm efenim. Onun sözleri içime, yıllar geçse de su serper efenim.. o8Mart1990’da bir gazeteye (Milliyet) bakınız BABA ne demiş efenim. Fotoğrafın alt yazısını okuyalım efenim.(Gel de rahatlama , gel de BABA için ölme efenim.!.)
DEMİREL’e İzmir Sevgisi:
Üç günlük Ege gezisine çıkan DYP Genel Başkanı Demirel, İzmir Gazeteciler Cemiyeti’nde çeşitli sorularu yanıtlarken, “Türk halkı laik cumhuriyetten başka rejim istemez . Laik cumhuriyete yönelen her tehdidin karşısında biz varız..” dedi. Egeli sanayici ve esnafla görüşen Demirel, daha sonra il örgütünün Kültür Park’taki yemeğine katıldı.. Partililerin konfeti yağmurun tutulan Demirelin terli başına yapışan konfetileri koruma görevlileri sildi.
* * *
Efenim,
Bu konfetilerden birini cüzdanımda hâlâ saklarım efenim.
Korkacak bi şey yok efenim, “tehlike ve tehditler karşısında” bizi koruyacak BABA var efenim.
* * *
Efenim, Son olarak ricam; horoz ve develerimizi koruyalım, çoğaltalım.
“Deveye boynun niye eğri, diye sormuşlar; nerem doğru ki?” demiş efenim.
Develer çok akıllıdır efenim...
....... "Hele baklava da getir hanııım !.."
Efenim?!
.................... oOo
sevdakâr çelik

Hiç yorum yok: