sevdakâr çelik/*şiiri*/
(milattan sonra / internetten önce)
ESANS KOKARDI
......HANIMLARIN BİLEKLERİ -I-
milattan sonra / internetten önce;
“siyah beyaz” filmlerimiz vardı
mütevazı hayatlarımıza Yeşilçam renkleriyle,
“umut üstü az arabesk” katan...
---- “Avaremu” şarkımız vardı örneğin /
-----buram buram Hindistan kokan...
delikanlılarımız vardı;
----Raj KAPOOR misali mahzun,
----LEFTER misali çalımlayıp,
----Metin OKTAY rüzgârıyla gol atan...
destanlar satılırdı ayrıca
ve ayrıca gazozlarımız,
evlerde hazırlanan limonata – şuruplar / gündelik...
----onlardan söz etmeyeceğim /...şimdilik.
hayır! – hepsi bu kadar değil!
milattan sonra / internetten önceye rastlar mesela,
şansınıza MANİ çektirmek /
----pembe ağızlı tavşanlar,
------kırmızı gagalı güvercinlerle...
ve inanmayacaksınız belki;
----sevilenler,
----sevildiklerinden bîhaberdi o günler.
aşklar bîhaber yaşanınca,
aşıklar “karasevdalı” olurdu abiler!..
işte bu karasevda zamanlarında;
derdinize çare,
yüreğinize umut ve ilham sunardı
------- güvercinler.
bastırılınca “beşlik”,
seçip bir maniyi gagasıyla /
----size uzatırdı kardeşlik.
kısmetinize / bahtınıza artık...
ama mutlaka iyi şeyler yazılıydı manilerde:
----- “Senin bir sevenin var,
----- Tanıyıp göreceksin.
----- Çok yakında evlenip,
----- Ömrünce güleceksin.”
bu maniler ki,
uçururdu sevinçten / delikanlı yürekleri.
sanki-
bir umut seferberliği vardı memlekette azizim!
-ki, şekerleme ambalajlarından bile çıkardı
------ manili umut dilekleri.
milattan sonra / internetten önce;
Golden ve Lion Gum cikletleri vardı-
------ “siyah beyaz film” artistlerinin,
“renkli vesikalık”ları çıkardı içlerinden:
---.....-- Belgin DORUK, Suphi KANER
---.....-- Türkân ŞORAY, Ayhan IŞIK
---.....-- ve sık sık Sadri ALIŞIK...
MİLATTAN SONRA /
. . İNTERNETTEN ÖNCE... -II-
esansçılar vardı bir de...
----esansçılar kibar adamlardı.
küçük ya da küçücüktü
aynalı/camekânlı –çerçevesi ağaçtan- çantaları.
ve balıkçı iskemlesi üzerine konup,
----gölgelik bir mekânda açılırdı sabahları.
.
çığırtkan değillerdi iş yaparken-
-----her işin bir raconu vardı hattızatında;
meclis görmüşlerdi / yol yordam bilirlerdi:
------ ağır / oturaklı
------ ve her daim fiyakalıydılar...
mesela;
köstekli saatleri olurdu
----- yelek ceplerinde.
bağırları / usulünce açık olurdu.
manşetten katlanırdı çiçekli gömlekleri.
çoğunluk, arkaya taralıydı;
----- limon takviyeli,
-------- briyantinli saçları.
gıcır gıcır /cilalı olurdu,
“jilet gibi” ütülü pantolonların örttüğü
--------- iskarpinleri.
...
ince sırım misali bedenleriyle,
--- ufak tefek / ama nedense
----- uzun boyluydular.
ve mutlaka esans kokarlardı /
----- kaytan bıyıklıydılar.
.
gelip geçenlere esanslar sürülürdü;
----- reklamsız dönemlerde /
------- reklam niyetine.
yer gök esans kokardı / esansçılar sayesinde.
erkeklerin bıyıkları / bilekleri hanımların,
--------- esans kokardı.
esans kokardı on sekizlik gençlerin yürekleri.
...
esansçılar, esa(n)slı iş yaparlardı
--------- ve kibarlardı
milattan sonra / internetten önce...
____........__ *Sevdakâr ÇELİK
22.o8.2oo2
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder