5 Aralık 2008 Cuma

Ferda Balkaya Çetin ENGELLİ OLMAK ENGELLİ YAŞAMAK MIDIR?

Doğuştan görmeyen bir insan nasıl olur da bu kadar güzel resim çizebilir?
Yoksa karanlığında renkleri mi var?
Görme engelli ressam Eşref Armağan’ın resimlerini inceleyince,
Dünyayı hiç görmeyen birinin gökyüzünü, dağları, yeryüzünü, doğanın güzelliklerini, insan portresini kendi renkleriyle tuale aktarımına hayran kaldım.
Zihnimde beliren sorulara yanıt bulabilmek için Eşref Armağan’la ilgili internetten daha geniş bir araştırma yaptım.
41 yıldır resim yapan Armağan, Amerika ve Avrupa’da resim sergileri açmış. 300’ün üzerinde tablosu var. Dokunarak, salt parmak uçlarıyla tamamen görselliğe dayalı bir sanatı başarıyor olması ve nesneleri gerçeğe çok yakın çizmesi bilimsel araştırmalara konu olmuş.
Hatta beyin yapısı incelenerek, resim yaparken parmaklarının nasıl şekil aldığı ve beynin hangi bölümünün harekete geçtiği saptanmaya çalışılmış.
New York Türk Temsilciliğinde açtığı bir serginin açılış konuşmasında, yapacağı resme ait şekilleri önce parmaklarıyla incelediğini söyleyen Armağan,
Boyut, perspektif, gölge ve renk gibi resmin temel ögelerini de sorarak öğrendiğini ifade ediyor.
Doğuştan görmeyen bir insanın resim yapmasını yüreğinin aydınlığına bağlıyorum. Gözlerin karanlıkta olması engel teşkil etmiyor.
Ve bir diğer engelli ressam Ayşe Işık.
İki kolu olmadığı için ayağı ile resim yapan bedensel engelli ressamın azmi ve başarısı ise bana Christy Brown’ ın “Sol Ayağım” adlı kitabını anımsattı. Doğuştan beyin felçli olan Brown okumayı, yazmayı, resim yapmayı öğrenmek için tek oynatabildiği sol ayağının parmağı ile verdiği mücadele beni çok etkilemişti.
Sonra spastik engelli Ertan Doğan’ın hareket ettirebildiği tek parmağı ile cep telefonunun ekranına döktüğü düşüncelerinin ailesi tarafından yazıya aktarılması sonucu 10 yılda yazdığı “Ben de varım” adlı kitabı…
Ve halk şiirimizin güçlü ozanı, görmeyen gözleri ile sazında ustalaşan ve olağanüstü bir yorumu olan Aşık Veysel’i de anmadan geçemeyeceğim.
Ayrıca yazar Eşber Yağmurdereli,
Görme engelli ilk milletvekili Lokman Ayva…
Hatırladıklarım.
***

Yüzmede, futbolda, satrançta ve daha birçok alanlarda bedensel, görme, işitme, spastik engelli insanların göstermiş oldukları başarılarının yanında bizim kaybımız daha acı diye düşünüyorum.
Hedef belirlenip istikrarla birlikte verilen mücadelede azmin engel tanımadığı bir kez daha ortaya çıkıyor. Engelli olmak sosyal olmayı engellemiyor.
Onlar aramızda…
Başarılarıyla…
8,5 milyona yakın engelli insanımız…
Başımızı birazcık kaldırabilirsek, gözlerimizi birazcık da farklı alanlara çevirebilirsek onları görebileceğiz.
Düşünen ve üreten bir beyne sahip olmak yeterli.

Ferda Balkaya Çetin

Hiç yorum yok: