29 Aralık 2008 Pazartesi

Mehmet Zeber'den bir *KISSA*

TANRININ KAHVESİ
Kariyer yolunda ilerleyen yeni mezun bir grup, eski üniversitelerindeki profesörlerini ziyaret için bir araya gelirler.
Sohbet, sonunda işin ve hayatın stresinden şikâyetleşmeye döner.
Misafirlerine kahve ikram etmek isteyen profesör mutfağa gider ve büyük bir termos içinde kahve ve yanında; porselen, plastik, cam, kristal olmak üzere; değişik tarzda; ucuz , pahalı ve
hatta çok özel olanlarına kadar / birbirinden farklı kahve fincanları ile gelir.
Herkes bir fincan seçince, profesör şöyle söyler :
“-Fark ettiyseniz, tüm pahalı görünen fincanlar alındı ve geriye ucuz görünümlü, sade olanlar kaldı. Kendiniz için en iyi olanı istemeniz normal olsa da bu sizin stresinizin ve problemlerinizin kaynağı aslında. Emin olun ki, fincanın kendisi kahvenin kalitesine hiç bir şey katmaz. Çoğu zaman, sadece daha pahalıdır ve hatta bazı durumlarda da içtiğimizi saklar. Hepinizin aslında istediği kahveydi, fincan değil, ama bilinçli olarak en iyi olanlara yöneldiniz ve sonra birbirinizin fincanına bakmaya başladınız. Şunu bir düşünün: Hayat kahvedir. İs, para ve toplumdaki konumunuz da fincanlar... Onlar hayatı tutmak için sadece araçlardır ve seçtiğimiz fincan yasadığımız hayatın kalitesini belirlemediği gibi, değiştirmez de. Bazen sadece fincana odaklanarak Tanrının sunduğu kahvenin tadını çıkarmayı unuturuz. Kahvenizin tadına varın!
En mutlu insanlar her şeyin en iyisine sahip değildirler. Sadece her şeyin en
iyi şekilde tadını çıkartırlar..."


*Yeni Yıla ilişkin iyi dileklerini güzel bir kıssa ile renklendiren Karikatürist Mehmet ZEBER arkadaşımızı sevgiyle selamlıyor, teşekkür ediyoruz...


Photobucket

Hiç yorum yok: