3 Ocak 2009 Cumartesi

ferda balkaya çetin*Yeryüzüne İnen Mutluluk  
Beklenmedik bir anda yağar kar.
Bir bakarsınız,
Yahya Kemal’in dizelerindeki gibi:“Bin yıldan uzun bir gecenin bestesidir bu
Bin yıl sürecek zannedilen kar sesidir bu.” gecenin karanlığında…
Bir bakarsınız,
Sabah gözlerinizi açtığınızda en güzel görüntüleri sergilemişlerdir şehrin üstüne.
Bakışlarınızda kocaman bir sevinç.
Kışkırtır sizi içinizdeki çocuk:
“Hadi, çık dışarıya!” Yüreğinizde çocukluktan kalma bir mutluluk.
Değişmez çünkü “kar”ın büyüsü.
Seyretmek de güzel, karda yürümek de…
Beklenmedik bir anda yağar kar.
Lapa lapa…
Tam bir görsel şölendir yeryüzüne inişleri.
Muazzam bir sessizlik, sonsuz bir huzur çağrıştırırcasına.
Yağışını hayranlıkla seyrettiğimiz en güzel doğa olayıdır “tabiat harikası” kar kristalleri.
Mükemmel geometrik desenlere sahip ve altı köşeli oluşları bir çok bilim adamına merak konusu olmuş.
Bir yerde okumuştum:
Kar kristalleri üzerinde ilk araştırmaları yapan
Amerikalı Wilson Bentley’in,
Gördüğü olağanüstü sanat karşısında adeta büyülenip, elli yıl boyunca sürekli kar kristalleri çekerek elde ettiği 6000 resim içinde birbirinin aynı olan iki kar tanesine rastlayamamış olması,
Tabiatın açıklanamayan sırlarından biri değil midir?
Tıpkı,
Evrende yaşayan tüm insanların birbirinden farklı oluşları gibi. Birbirine benzemeyen hayat öyküleri gibi.
Beklenmedik bir anda yağar kar.
Sessizce.
Geçmişten gelen kuvvetli bir ses olur, özlem olur en güzel çocukluk anılarına dair.
Sonra erir.
Zaman gibi.
Toprak büyük bir özlemle basar bağrına…

...................................  Ferda Balkaya Çetin

Hiç yorum yok: