1 Eylül 2009 Salı

sevdakâr çelik / Değerli Dostlar,
Şenliklerin yapıldığı, panayırların düzenlendiği aylardayız.
Yaza veda, sonbahar üzerinden "kış"a hazırlanmak gibi bir şeydir bu türden insan buluşmaları...
Ve kuşkusuz insanların en keyifli hallerine; sonbaharın ince ince akan hüznüne, sevincine, dayanışmasına tanıklık ederiz böylesi etkinliklerde.
* Arkadaşımız Vahit AKÇA, 2oo7'nin panayırlar zamanında yazmıştı PAVLİ'yi...
"Trakya’da Panayır Zamanı"nın bu etkileyici öyküsünü -aynı yıl- LAHMACUN sayfamızda paylaşmıştık siz sevgili izleyicilerimizle.
Severek okuduğumuz bu yazı dizisini, kaçınılmaz olarak bölüm bölüm yayımlamıştık.
Şimdilerde PAVLİ'ye göz attığımızda, bu dağınıklığın yazıyı gölgelediğini düşündük... Bu nedenle, metni toparlayıp, dağınıklıktan kurtardık.
Sonrasında istedik ki -yeniden- ve bir bütünsellik içinde okunsun yazılanlar...
Daha bir zaman ayrılarak izlensin, yazıya renk katan fotoğraflar...
...Siz sevgili dostlarımız için bir kez daha PAVLİ diyoruz.
............... Sevdakâr ÇELİK
.............. 31.o8.2oo9

“Memleketimi seviyorum:
Çınarlarında kolan vurdum, hapislerinde yattım.
Hiç bir şey gidermez iç sıkıntımı
Memleketimin şarkıları ve tütünü gibi...”

.............................. Nazım Hikmet
>>devamPhotobucket

Hiç yorum yok: