20 Ağustos 2007 Pazartesi

* önce insan...önce RAŞİT YAKALI olmak gerek.!..*

"ağlasam sesimi duyar mısınız,
................... mısralarımda;
dokunabilir misiniz,
gözyaşlarıma, ellerinizle?
.....
bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
bu derde düşmeden önce.

.bir yer var, biliyorum;
her şeyi söylemek mümkün;
epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
anlatamıyorum.
......... orhan veli
-------------------
Sevgili Dostlar,
Bu bölümde açıklamak durumunda olduğum düşünceler öncesinde, bir Orhan Veli şiiriyle "girizgâh" yapmamzın nedeni olmalı: ANLATAMAMAK...
............ -ki Orhan VELİ, "anlatamıyorum" derken zaten anlatmıştır, ANLATMAK İSTEDİĞİNİ...
Benimki , tam da Orhan Veli "çaresizliği(!)" değil aslında...
........... Anlatmak bi şeyleri; lakin zaman ve zeminin buna uygun olmaması; anlatılacak çok şeyin, tümüyle buraya yazılmasının şık kaçmayacağı sancısı...
***
İlkokul 1. sınıfta okuyan bir çocuğun 8. sınıfta okuyan birine ağabey ya da abla demesi bizim kültürümüzde doğaldır ve bundan şikâyet edene de henüz rastlamadık.
.......... Aramızdaki yaş farkı tam da bu kadar olan ve kendisine "Ağabey / Hocam" demekten her zaman onur duyduğum birisi var ki, adının geçtiği, "çizgileri"nin görüldüğü her yerde; kederlerden kurtuluruz, içimiz arınır; yüzümüzde o an; "Ah, şimdi burda olsa da, o şirin yanaklarından öpsem!" düşüncesiyle, TEBESSÜMLER oluşur.
Can Dostlar,
İç dünyamda, bu türden sevinç rüzgârları estiren bir güzel insanı;
(-bir zamanlar karikatür kursu verdiğimiz öğrencilerimin ifadesiye,-) "NEZAKET ABİDESİ" ve "GERÇEK CENTİLMEN" denecek denli incelikli bir insanı nereden başlayarak ve nasıl anlatayım?..
Siz benim yerimde olsaydınız; dün geceyi uykusuz, bu günü verimsiz geçirmez miydiniz.?
***
* ............ Haddimi aşmadan ve bu sayfanın sınırlarını zorlamadan hakkında bir çift söz söylemeyi gereksediğim Sevgili Ağabeyim, Değerli Hocama dair söylediğim her sözün içi "DOLU"dur. Tıpkı, "O, İYİ BİR İNSANDIR.!." sözümüzde de olduğu gibi...
* ........... "İyi insandır"; ÇÜNKÜ, "İyi insan olmak demek, KÖTÜLÜK yapmamak değildir. İyi insan olmanın öncelikli koşullarından biri, bizzat İYİLİK YAPMAKTIR.!"
* ............ iYİLİĞİN ölçüsü buysa, "büyük insan" olmanın ölçüsü de buna benzer bir şey olmak gerekir. Malumdur ki; büyük insan olmak;
"yaşımızın büyüklüğü, traktör lastiğimizin markası, dedemiz rahmetlinin madalyaları, boyumuzun uzunluğu, ünlü zatların heykelleri GÖLGESİNDE fotoğraf çektirme cakası"yla olmuyor.
* ........... Hakkında -deminden beri- adını daha telaffuz etmeden söz söylediğimiz Ağabeyimiz; şu an sizin için bir sır değil, biliyorum...
* .......... Bir kasıt yok, adını yazmamanın... Sözlerime biraz "bismillah!" ederek başlamak istedim, o kadar.
* ........... "Çeyrek asır önce..." / Hayır, "çeyrek asır önce" demek, pek havalı kaçtı; vazgeçiyorum.
*............. Yaklaşık 20-25 yıl öncesinin tanış bilişliği ile süzülerek bu güne ulaşan düşünce ve duygu lardır aktarmaya çalıştığım. Çok Değerli Raşit YAKALI Ağabeydir; dilimin döndüğünce, anlatmaya çalıştığım.
* ......... Tam o yıllar işte... Raşit Hocamın "ÇARŞAF KARİKATÜR OKULU" nu yönettiği yıllar...
* .......... Biz de OrtaAnadolu'nun bir küçük kasabasında, Raşit Hocamız'dan aldığımız ilhamla, öğrencilerimizin dersten arta kalan zamanlarında karikatür kurslarına berdevam ediyoruz.
* ......... İşte o İYİ İNSAN, benim candan aziz Sevgili Ağabeyim; uzakta da olsa, ellerini uzatıp ellerimizden tutuyordu... Dergilere yazdığı yazılara mektuplarımızdan bölümler koyup, adımızı anarak; fazlasıyla onurlandırıyordu. (Örneğin- Hürriyet GÖSTERİ, Eylül 1983, s.34)
Dostlar,
Yanlış anlaşılmaktan çekiniriz... Raşit Ağabeyin bu jestleri, benden çok ÖĞRENCİLERİMİN İŞİNE YARIYORDU... Arayıp da bulamadığım motivasyonu; uzaklardan, epey uzaklardan, Raşit Ağabey sağlıyordu.
* ......... Şimdi siz;
"BANA NE'Cİ" olmayan
ve aydın olmanın
ve sanatçı olmanın İLKELERİYLE hareket eden bu insanı
sevmez de ne yaparsınız?..
* * *
Sevgimizi; çıkara endekslemeden, riyakarlık yapmadan, mavi boncuk dağıtmadan (...) alenen söyleyebilmeliyiz.
Bizim secdiklerimiz çok... Yaşadıkları sürece, sevgi sözlerimizi de duysun sevdiklerimiz...
Siz değerli dostların huzurunda, duygularımı bu nedenle yazıya dökmekteyim.
*Değerli Raşit Hocam!
Sizin bana dair -onca zamana karşın- unutamadığınız şeyler gibi (güçlü hafızanıza duyduğum hayranlıkla) ben de, sıradan gibi gözüken ama sizi pek de iyi anlatan bir saptamamı açıklayayım burada:
---- 29.o5.1982 günü; Ankara'nın epey ötelerinden kalkıp, sizi ziyaret etmek ereğiyle ÇARŞAF Karikatür Okulu'na gelmiştim. Öğrencilerinizle yoğun bir uğraş içindeydiniz. Onlarla arkadaş gibiydiniz, ama mesafesi olan güzel bir arkadaş. Öğretmenlik sizin ruhunuzda vardı çünkü... 20 kişi kadardınız... Fakat o 2o kişiye harcadığınız enerji kadarını, bana da harcıyordunuz... Konuğunuzdum, üzülmemi istemiyordunuz... Baktınız olmayacak, çalışmayı teneffüs ettiniz.
*Bu sayededir ki, "ÇARŞAF'a espriler bulan!" diye tanıttığınız sevgili AYHAN AYDIN'ın o derinlikli, sıcak, dostça bakan, tebessümlü "gözlerini tanımış" oldum. FETHİ DEVELİOĞLU kardeşim, candan bir ilgiyle, "YAŞASIN SPOR" adlı karikatür albümünü (galiba ilk albümüydü) imzaladı benim için.
....... Sevgili Ağabey,
Demek ki, ben sizi çok sevmişim; demek ki, ben sizi hep seveceğim...
Demek ki, -ömrümüz oldukça- sevginiz baki kalacak kalbimizde.
.................................
Dün,
"MİZAH ve ŞiiR, 1 haftayı geride bıraktı.” KONU başlıklı iletimizi dostlara ilettikten kısa süre” sonra posta kutuma, RAŞİT YAKALI Hocamdan da bir ileti ulaştı.
Sevincimi, o an ağzımdan dökülen;
Aman tanrım, bu ileti Raşit Hocam’dan...!” sözcükleri açıklıyordur umarım.
"dün geceyi uykusuz "geçirmemizin nedeni de, sevgili Raşit Ağabeyin o pek kıymetli iletisinin; evimizde ve ruhumuzda "Bayram Sevinci" yaratmasıyla ilgilidir.
........ Bilenler bilir, lakin bilmeyenlerin dikkâtine sunmamız gereken bir durum daha var. Saymakla bitmeyecek bir RAŞİT YAKALI İNCELİĞİ yani...
(1. iletisine ek olarak; üşenmeyip, 2. bir ileti daha yazmış... Raşit Yakalı'ya özgü bir üsluptur bu...)
* ........... Biraz da tahrik etmek için söylediğim bir söz var... Mizahçı olmak kolaydır.. Önemli olan; Aziz NESİN, Rıfat ILGAZ, Fakir BAYKURT, Sabahattin ALİ (...) olmaktır.
* .......... Gönül rahatlığıyla bir isim daha eklemeliyim. Ve demeliyim ki; "
KARİKATÜRİST OLMAK kolaydır; önemli olan RAŞİT YAKALI olabilmek..."
....................................
* .......... Bize ulaşan e-maileri aldığımıza dair ve yazma zahmetinde bulunan / yazarken EMEK HARCAYAN dost insanları beklentide bırakmamak niyetiyle ve yürek sıcaklığımızı da katarak; OTOMATİK bir yanıt metni hazırladık...
* ....... Düşünün ki; .../ Yazdığı iletiye OTOMATİK bir karşılık aldığını fark ettiği halde, tutumumuzu kutlamak için Raşit Hocam yeniden yazıyor bize...
* ........... Yaşam felsefesini "emek sermaye çelişkisi" odağına oturttuğunu açıklayan çizer dostları da seviyoruz;ama kimilerini bir farkla ve "idraksizliklerine üzülerek" seviyoruz. Yoğun bir EMEK'le ortaya çıkan çizimler hazırlarsınız. Uykusuzluk, başağrıları yaşamışsınızdır onlar ortaya çıkarken. Tutar gönderirsiniz istekte bulunan dostlara. Otomatik bir metin bile ulaşmaz, " EMEK verdiğiniz şeylerin hedefe ulaşıp ulaşmadığına dair."...
--"Ne oldu, ulaştı mı çalışmalar?" diye sormazsınız... Sormamalısınız.
Zaten idrakı olan biri, kendine bu tür soru sordurtmaz. Her işin gereğini tam ve zamanında yapar...
(Şimdi anlatabildik mi RAŞİT YAKALI HOCAMIN BÜYÜKLÜĞÜNÜ...?)
* * *
RAŞİT AĞABEY,
Bu sayfada ve az sonra iletinize yer vermeden önce; teşekkürlerimi, saygı ve derin sevgilerimi iletmeliyim size... Hak ettiğimizden ziyade ve öylesine güzel sözler yazmışsınız ki; bencileyin birisi uluorta bunları açıklamaktan -dün olduğu gibi- bugün de hicap duyar. Lakin neyleyim ki, sizin yazdıklarınızı da "makaslamak" saygısızlığın en katmerlisi olur.
"Apoletler takarak" ortalık yerde dolaşmayı da bir tür "baskı" unsuru saydığımızdandır ki; hep bir derviş sessizliğini yeğledik. "Bağlamamızın ALTIN tellerinden", yazıp çizdiklerimizden, çoğu kez en yakınımızdakilerin bile haberi olmadı...
* ......... Şimdi neyleyim ki; yıllardır özenle korymaya çalıştığımız o sırça fanus kırılacak ve ortaya günahlarımız dökülecek...
......................... oOo
* ........ Özür dilemeyi gerektirecek denli uzun bir yazı çıktı ortaya....
* ......... Doğrusu istenirse; bu "ferman misali " yazının okunması mevzuunda, "Raşit Ağabeye duyulan SEVGİYE" güveniyorum.
...................... oOo.
....... ve sırayı -zahmetler ederek yazdığınız- 1. iletiye bırakıyorum:
.Sevdakar Çelik kardeşim.
1970’li yıllardan bu yana senin adın geçince; adınla sanatı, şiiri, estetiği; soyadınla da azmi ve kararlılığı hatırlarım hep.
O yıllardan beri hep sanatla ilgilendiğini, sanatçıya hep moral verdiğini biliyorum.
Güzel ve yapıcı mektuplarından yıllar önce nasibini almış biri olarak seni hiç unutamıyorum.
Büyük aşklarla, zorluklarla çıkardığım mizah dergileri; ilk sıcak morali hep sizden aldı... Bir cümlen ise beynime kazınmış duruyor hâlâ...
"...Sayın Raşit Hocam; mizahı, şiir gibi; Anadolu kilimi gibi ustalıkla değerlendiriyorsunuz." gibi övgüleriniz vardı.
Mektuplarınız, öğretmen Sevdakâr Çelik diye bitiyordu.
Galiba dergilerimden birinin adı da "Çizgi ile mizah "idi.
"Rahmetli Oğuz Aral abi beni çağırıp;
"Raşit’ciğim, ne güzel şeyler yapıyorsun, seni hep destekliyorum; ama derginin adını hemen değiştir.. " Mizah Arapça, çizgi Türkçe.!.. Olmuyor!." demişti.. Haklıydı ama artık dönemezdim. İçim bir buruk oluvermişti...
Yıllar sonra yeniden sizinle karşılaşınca, içimdeki sizinle ilgili o güzel duygularımın azalmadığını, kök saldığını hissettim....
Sizinle gurur duyuyor ve güzel, önemli çalışmalarında başarılar diliyorum.
Vahit kardeşimi de aynı duygularla kutluyorum.. Gözlerinizden öpüyor ve sizleri izlemeye daha özenle devam ediyorum.
................ Raşit YAKALI
..... 19.Ağu.2007 15:28 http://www.rasityakali.com/
................................ oOo
***Değerli Raşit YAKALI Ağabey,
1. iletisine karşılık olarak, otomatik yanıt da almış olsa;
bu tutumumuzu kutlamak için, 2. bir ileti daha yazmıştır...
.........
BİZE ULAŞAN DOST İLETİLERİNE / OTOMATİK YANITIMIZ ŞÖYLEDİR:
İletiniz ulaştı...-
***MİZAH VE ŞiiR Blog'umuza gönderdiğiniz ileti için;
sağlık ve iyilik dileklerimizle çok teşekkür ediyoruz.
***MİZAH VE ŞiiR'i -mümkün olduğunca- ziyaret etmeniz,
paylaşabileceğimiz sevinçleri çoğaltacaktır...
Sağlıcakla, mutlulukla kalın!..
***MİZAH VE ŞİİR
............ *.*
Raşit Ağabeyden 2. ileti:
* * *Hocam bu ne düzen böyle...
Tekrar tebriklerimi hayranlıkla sunuyorum.
........................... Raşit YAKALI
.................... ...... 19.Ağu.2007 15:44
......................................*.*...........
RAŞİT HOCAM,
VARLIĞINIZ MUTLULUK NEDENİMİZDİR.
ÖMRÜNÜZ UZUN OLSUN!..
..................
.............. Her zaman kardeşiniz:
.................. sevdakâr çelik

Hiç yorum yok: