Demirtaş Ceyhun,
Demokrat Sanatçılar Birliği'nin kampanyasında
Yılmaz Güney ile ilgili yapacağı konuşmayı
Nokta'ya aktardı.
...
''1977 yılında Vatan gazetesinde yazıyordum. Yılmaz Güney'in (yarıda kalan Endişe'yi saymazsak) son filmi Arkadaş, nedendir bilmem, şu son günlerde hep gözlerimin önünde. Oysa ilk günler ne de çok konuşmuştum hakkında. Bir dolu sosyolojik, ekonomik hatalar bulmuştum. Bu sosyolojik, ekonomik hatalarından dolayı da yerden yere vurmaya çalışmıştım filmi. Ama bakıyorum şimdi, aradan bunca zaman geçmesine karşın gene de unutamamışım. Bulduğum (bulduğuma inandığım) sosyolojik, ekonomik hataları unutmuşum da, filmi silip atamamış belleğim. Filmin yüceliği de burada olsa gerek ya...
Şunu hemen belirteyim ki, o yıllarda Yılmaz'la aramız biraz şekerrenkti. Galiba 1966-67'lerde, Yılmaz'ın ilk romanı 'Boynu Bükükler' i yayımlamak için özel bir yayınevi kurmuştuk. Ama türlü acemiliklerimiz yüzünden başaramadık, top attık. Bu yüzden de aramızda birtakım sürtüşmeler oldu. Uzun yıllar konuşmadık. Arkadaş filminde, zorlama sosyolojik, ekonomik hatalar bulmaya çalışmam, birkaç küçük ayrıntıyı ballandıra ballandıra abartarak filmi yerden yere vurmaya kalkışmam da, tabii hiç kuşku yok ki, bu duygusal öfkeyleydi. Ama ne var ki, bütün bu olumsuz duygularıma, hatta hıncıma, öfkeme karşın, film gene hükmünü yürütmüş bende de... İşte, sanatın gücü denilen şey de bu olsa gerek...
Sinemayla seyircilikten öte fazla bir ilgim olduğunu söyleyemem. Ama ne var ki, edebiyata ve sanata olan kırk yıllık tutkum ve çeşitli rastlantılarla, sinemamızın nerdeyse kırk yıllık tanığıyım diyebilirim. İşte bu tanıklığıma dayanarak diyorum ki, Yılmaz Güney, bence Türk sinemasının ayaklarını yere bastıran ilk sanatçılardandır, hatta ilk sanatçıdır.
Hemşehrim, arkadaşım, meslektaşım, kardeşim Yılmaz Güney, halkımın büyük oğullarından biridir. Onu halkından koparmaya, halkını onun sanatından mahrum etmeye hiç kimsenin gücü yetmez. Yılmaz Güney'in bizlere borcu yok, biz borçluyuz ona... Yılmaz Güney'i er geç götüreceğiz Anadolu'ya!.. Hiç kimsenin kuşkusu olmasın!.."
''1977 yılında Vatan gazetesinde yazıyordum. Yılmaz Güney'in (yarıda kalan Endişe'yi saymazsak) son filmi Arkadaş, nedendir bilmem, şu son günlerde hep gözlerimin önünde. Oysa ilk günler ne de çok konuşmuştum hakkında. Bir dolu sosyolojik, ekonomik hatalar bulmuştum. Bu sosyolojik, ekonomik hatalarından dolayı da yerden yere vurmaya çalışmıştım filmi. Ama bakıyorum şimdi, aradan bunca zaman geçmesine karşın gene de unutamamışım. Bulduğum (bulduğuma inandığım) sosyolojik, ekonomik hataları unutmuşum da, filmi silip atamamış belleğim. Filmin yüceliği de burada olsa gerek ya...
Şunu hemen belirteyim ki, o yıllarda Yılmaz'la aramız biraz şekerrenkti. Galiba 1966-67'lerde, Yılmaz'ın ilk romanı 'Boynu Bükükler' i yayımlamak için özel bir yayınevi kurmuştuk. Ama türlü acemiliklerimiz yüzünden başaramadık, top attık. Bu yüzden de aramızda birtakım sürtüşmeler oldu. Uzun yıllar konuşmadık. Arkadaş filminde, zorlama sosyolojik, ekonomik hatalar bulmaya çalışmam, birkaç küçük ayrıntıyı ballandıra ballandıra abartarak filmi yerden yere vurmaya kalkışmam da, tabii hiç kuşku yok ki, bu duygusal öfkeyleydi. Ama ne var ki, bütün bu olumsuz duygularıma, hatta hıncıma, öfkeme karşın, film gene hükmünü yürütmüş bende de... İşte, sanatın gücü denilen şey de bu olsa gerek...
Sinemayla seyircilikten öte fazla bir ilgim olduğunu söyleyemem. Ama ne var ki, edebiyata ve sanata olan kırk yıllık tutkum ve çeşitli rastlantılarla, sinemamızın nerdeyse kırk yıllık tanığıyım diyebilirim. İşte bu tanıklığıma dayanarak diyorum ki, Yılmaz Güney, bence Türk sinemasının ayaklarını yere bastıran ilk sanatçılardandır, hatta ilk sanatçıdır.
Hemşehrim, arkadaşım, meslektaşım, kardeşim Yılmaz Güney, halkımın büyük oğullarından biridir. Onu halkından koparmaya, halkını onun sanatından mahrum etmeye hiç kimsenin gücü yetmez. Yılmaz Güney'in bizlere borcu yok, biz borçluyuz ona... Yılmaz Güney'i er geç götüreceğiz Anadolu'ya!.. Hiç kimsenin kuşkusu olmasın!.."
..........Kaynak:
NOKTA -21 .o8. 1988
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder