2 Kasım 2008 Pazar

Erdal İNÖNÜ_anekdotları...
Değerli Dostlar,
Geçen yıl / -sevgili Erdal İnönü aramızdan ayrıldıktan bir süre sonra- izleyicimiz Koray Sadi'den bir ileti aldık. (07.Kas.2007 00:19)
Sayın izleyicimiz; değerli İnönü’nün zekâ pırıltılarıyla hayat bulan ve mizahın “yaygaracılık” değil, “incelik” demek olduğunu duyumsatan anekdotlarını paylaşmak istiyordu MİZAH VE ŞİİR Dostları’yla...
İzleyicimizin istemini aynı gün yerine getirmiştik.
*
Ola ki / aramıza yeni katılıp da okumayan ve ya da bir kez daha okumaktan memnuniyet duyacak dostlar olacaktır.
Sözkonusu metni bir kez daha sunuyoruz..
.....................


NORVEÇ'TE BAŞBAKAN OLURSUNUZGazeteci der ki:
- Sizin için Norveç'te başbakan olabilir, diyorlar.İnönü"nün cevabı:
- Çok teşekkür ederim. Bu herhalde, Türkiye'de bu işleri beceremiyorsun, demenin kibarcası.

GÖREMEZSİNİZ TABİİ.!.

Kendisini sinema çıkışında yakalayan bir gazeteci sorar:
- Sayın inönü, sizi bu sıralar sinema salonlarında göremiyoruz pek?
- Tabii göremezsiniz sinema salonları karanlık oluyor.

ÖLÜRÜM YOLUNA
Seçmenlerden biri seçim otobüsünün önüne atılır ve Erdal Bey'e hitaben "Ölürüm yoluna" diye haykırır. Erdal Bey cevap verir:
-Dur, ölme. Bir oy bir oydur.

O BENİM İŞTE!
Erdal Bey bir gün İstanbul'da taksiye binmiş.
Şoför:
"Sen ne kadar Erdal İnönü'ye benziyorsun" demiş.
"O, benim" diye cevap vermiş Erdal Bey...
Şaşırmış taksi şoförü... "Yahu" demiş, "...birisi daha var. Harbiye'nin oralarda dolaşıyor. O da aynı Erdal İnönü."
Bunun üzerine Erdal Bey, espriyi patlatmış:
"O da benim....!"

BİRBİRİMİZİ YİYECEĞİZ
SHP genel başkanlığı dönemimde diğer sol parti liderleri ve bürokratlarla bir restorana gider. Garsonun, "Birşey almak ister misiniz, efendim" sorusu üzerine ;"Teşekkürler biz birbirimizi yiyeceğiz" yanıtını verir.

FİLM İYİ Kİ BİTTİ
SHP Genel Başkanıyken Sosyalist Enternasyonal toplantısı için Paris'e gitmişti. Beraberinde SHP Genel Sekreter Yardımcısı İstemihan Talay da vardı. Toplantıdan sonra Champs Elysees bulvarındaki bir sinemaya gittiler. Filmin öyküsü, iki mafya ailesi arasındaki çatışmaydı.
İki saat boyunca beyaz perdede silahlar konuştu.
İnönü film bittikten sonra koltuğundan kalktı.
İstemihan Talay, "Filmi nasıl buldunuz?' diye sordu.
İnönü cevapladı:
- Çok beğendim ama iyi ki bitti. Yoksa çok daha fazla adam ölecekti…

KARAYALÇIN YAPAR!
Kars ve Van mitinglerinden Ankara'ya dönüyordu. Sivas üzerinde uçağın pilotu:
"-Efendim Ankara semaları kapalı. Kirli bulutlar var. İnişimiz çok güç olabilir. " dedi.
Ön koltukta gazete okuyan İnönü'nün cevabı ise şöyle oldu:
- Hiç bir şey olmaz merak etmeyin. Ankara Belediye Başkanı Karayalçın çok çalışkandır. O kirli bulutları hemen temizler!

PLATONİK AŞK
İnönü SHP Genel Başkanıyken dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz ile görüşecekti. O günlerde İnönü Yılmaz'ı sert biçimde eleştiriyordu.
Yılmaz, Necatibey caddesinde bulunan SHP Genel Merkezine geldi.
SHP ile ANAP Genel Başkanları baş başa uzun bir görüşme yaptılar. Herkes sert tartışmalar yaşanmasından endişeliydi.
Görüşme sonrası dönemin SHP Genel Sekreteri Fikri Sağlar, İnönü'ye biraz da endişe ile görüşmeyi sordu. İnönü şöyle dedi:
- Çok iyi geçti, Mesut bey partimize aşık oldu. Ama platonik.

BEN KEDİ MİYİM ?
İnönü gençlik yıllarında evinde otururken mutfaktan bir çığlık duydu. Eşi Sevinç Hanım, "Erdal koş fare var' diye bağırıyordu.
İnönü istifini bozmadı ve eşine şöyle seslendi:
- Ne yapayım Sevinç. Ben kedi miyim… ?

ÜLKEMİ BENDEN KÖTÜLER YÖNETMESİN DİYE
Erdal Bey'e bir gün, hiç sıcak bakmadığı siyasete yıllar sonra neden girdiğini sorarlar. Yanıt müthiştir:
- Ülkemi benden daha kötüleri yönetmesin diye!

SEN BANA DEĞİL CİZRELİLERE TEŞEKKÜR ET
Bir seçim dönemi... SHP Genel Başkanı İnönü, Diyarbakır ve Cizre"deki mitinglerde konuştuktan sonra Siirt"te halka hitap edecektir. Ancak Cizre"de bir grup protesto gösterisi yapıp parti otobüsünü taşlayınca, buradaki miting iptal edilir, hiç beklenmeden Siirt"e gelinir. Seçim gezilerinde program sarkmasına alışık Siirt İl Başkanı, parti otobüsünün tam zamanında şehre geldiğini görünce biraz şaşkın halde, İnönü"ye teşekkür eder.
Aldığı yanıt:
- Sen bana değil, asıl Cizrelilere teşekkür et...

ANTİDEMOKRATİK KARARLARDA OYLAMA OLMAZ
Erdal Bey fanatik bir sigara düşmanıdır, Parti Meclisi toplantılarında dumanaltı olmaktan fena halde rahatsızdır.
Bir Parti Meclisi toplantısında ilk sözü:
"- Bundan böyle bu toplantılarımızda sigara içilmeyecek." şeklinde olunca, arka sıralardan bir üye;
- Bu kararınızı oylamaya sunsak efendim, diye itiraz etmeye kalkışınca cevabı aldı:
-Antidemokratik kararlarda oylama olmaz!

DURUN YAV, MESELENİN KÖKÜNE İNELİM
Seçim otobüsüyle bir yere gidiliyor. Otobüsün kornası aniden bozulmuş, ötüp duruyor.
Şoför otobüsü sağa çekip durdurmuş, arızayı gidermeye çalışıyor ama nafile.
Yolculardan birinin şoföre:
- Kablosunu kopar, diye akıl verdiğini duyan İnönü itiraz ediyor:
- Durun yav, koparmayın. Bir derdi var ki inliyor. Meselenin köküne inelim.


MASAYA YUMRUĞUNU VURUR SONUNDA
Bir miting öncesi SHP milletvekili, İnönü'ye der ki:
- Sayın Genel Başkanım siz iyi konuşamıyorsunuz, bakın Özal"a esip gürlüyor.
İnönü “Peki ne yapacağım” der.
Milletvekili cevap verir:
- Konuşurken masaya yumruğunuzu vuracaksınız, biz şöyle partiyiz, şöyle yaparız, böyle yaparız, diye kükreyeceksiniz.
İnönü kürsüye çıkar, yumruğunu masaya vurur ve şöyle der:
- Biz öyle bir partiyiz ki, adamı...
Burada kesilir ve şöyle devam eder:
- Devamını bu arkadaş söyleyecek.
*MİZAH VE ŞİİR'de  yayım: o7 Kasım 2oo7

Hiç yorum yok: