6 Eylül 2010 Pazartesi

pas geçilmeyecek fikir_A_lar...

 YAHNİ 


.... Adam, lokantanın garsonuna, menüdeki en iyi yemeği sormuş. “Tavşan yahnisi” yanıtını alınca, siparişte bulunmuş. Az sonra servis yapılmış, yahni de sofraya konmuş. Lakin yahni methedildiği gibi değil, tam tersine; eti oldukça ekşimsiymiş. Üstelik tavşan eti tadı da yokmuş...
Garsonu çağırıp, sormuş Adam:
“Evlat.!.” demiş, “Bana doğruyu söyle.!. Bu et, ne eti?”
Garson, pişkin bir edayla;
“Tavşan etidir efendim.” diye yanıtlamış.
Adam, yarı öfkeli bir ses tonuyla;
“Sen şu gözlerime baksana evlat, kül yutar bir halim var mı? Ben tavşan etini iyi bilirim. Bu yahni, tavşan etiyle yapılmamış.!.”
Durumun ciddiyetini anlayan Garson;
“Şey efendim.!.” diye kem küm etse de, sonunda şu itirafta bulunmuş: “Efendim, bir miktar at eti katıyoruz.”
Adam, gözlerini dikip Garsonun gözlerine, anlamlı biçimde sormuş:
“Söyle bana koçum, bu bir miktarın oranı ne?”
“Eh işte efendim, yarı yarıya diyelim...”
Adam itiraz etmiş:
“Yanlışın var oğlum. O kadar da yok bunun içinde. Şimdi söyle bana, bu oranı nasıl hesaplıyorsunuz?”
Garson, epey bir yutkunduktan sonra;
“Bir ata, bir tavşan kesiyoruz efendim.” demiş.

Hiç yorum yok: