24 Ağustos 2007 Cuma

"RAŞİT YAKALI PORTRE KARİKATÜRLERİ"ne Vahit AKÇA katkısı...


Sevgili dost Sevdakâr,
Emek verilerek anlatılmaya çalışılan, her üretimin bir değeri oluyor..
Kaynağından çıkan, özgürlüğüne kavuşturulan her üretim, paylaşıma ve iletişime de katkısı olduğundan, bir anlamda herkesin oluyor..
Çizim tamamlandığında ve sunuma hazır hale geldiğinde izleyicisi ile buluşur. Ama bizi, o çizgiyi oluşturmaya iten nedenler, çizerken duyumsadıklarımız, çizgiyle aramızda geliştirdiğimiz dil sadece bize özgüdür. Onu yaratırken aldığımız keyfi ya da çektiğimiz ızdırabı bir biz bilsek de, bu çizimimize yansır. Orada, bazen bir öfkeyi ya da sevgiyi, bazen bir düşünceyi, bir eleştiriyi, bazen içtenliği görürüz...
Bunun yanısıra her çizgide, salt, anlatmak istediği bir dert aranmasa bile, izleyicide bir yorum, beğeni ya da eleştiri oluşturacak teknik ve tarz ile de değerlendirilebilmesi olası..
Hangi amaçla çizilmiş olursa olsun, farklı kaynaklar tarafından üretilmiş her eserin, kuskusuz ayrı bir havası, tarzı, ayrı bir keyfi, tadı, kendine has özellikleri vs. olduğuna göre, söylediği bir ‘laf’ı olduğunu da ifade etmek yanlış olmaz sanırım..
'emrivaki'n için bir yorum yapamasam da, ‘çağrı’na karşı koyamıyorum..
Donkişot’ta beğeni ile izlediğim Erhan Tığlı hocamızı,
Mizah ve Şiir sayfalarında da görmek ne güzel..
Başka çizgilerde buluşmak üzere..
Selam ve sevgilerimle.
Vahit
23.Ağu.2007 10:55
....................... MİZAH VE ŞİİR'den:
Söz -ve hele- iyi söylenmiş bir söz her zaman işe yarar.
Sözün "kayda" girmesi ise daha fazla işe yarar.
Arkadaşımız Vahit AKÇA'nın, çizimlerine ek olarak
-handiyse geleneğe dönüştürdüğü-
yazma yoluyla düşünce açıklamasını önemsiyoruz.
Çünkü yararlı buluyoruz.
Beynine, ellerine sağlık...
*
Bu arada dostlara yeniden seslenelim:
"RAŞİT YAKALI PORTE KARİKATÜRLERİ" ne siz de bir katkı koymak istemez misiniz?
................. sevdakâr çelik

Hiç yorum yok: