23 Temmuz 2008 Çarşamba

Firuz KUTAL mektubu _Sevdakâr ÇELiK
Photobucket

TEŞEKKÜR ETMESİNİ BİLEN ADAM
Sevgili Dostlar,
Usta karikatürcümüz Vahit AKÇA'yı tanımayanınız yoktur. Güzel çizgileriyle MİZAH VE ŞİİR'e renk ve değer kattığını bilirsiniz.
5-6 ay kadar önce Vahit'le; "Karikatür çalışmalarında bazen dikkâtten kaçan eksiklikler olduğu" mevzusunda yazışmıştık...
AKÇA, yaşadığı bir örnekten söz ediyordu:
"Karikatüründe,dikkatten kaçan bir eksiğine rastlayınca; çizerine e-maille bilgi verdim. Karşılığında; oldukça alçakgönüllü bir ifadeyle yazılmış bir teşekkür iletisi aldım. Firuz KUTAL'ın bu incelikli tutumunu unutamam." diyordu özetle Vahit arkadaşımız.
Vahit'in bu açıklamasını ben de -unutmamak üzere- beynimin bir tarafına kaydetmiş oldum. **...*
Kuşkusuz sanatçı, "teşekkür etmesini" bilmeliydi. İnsana iyi şeyler öneren sanatçının tutum ve davranışı "iyi" değilse, ona ve dolayısıyla eserlerine inanmak mümkün olamazdı... .......* Emekten dem vurduğu halde, binbir zahmetle üretilen karikatürleri çöpe atanları, nasıl olsa duyuyorduk bu pazarda... Ricasını kıramayıp, yapmak istediği etkinliğe 3-5 çizimle destek verdiğiniz zatlardan, mütevazı bir teşekkür ulaşmaması da bu "pazar"ın tarihine yazılıydı.
*...... Durum bu olduğu için Vahit AKÇA, haklı olarak etkilenmiştir Firuz KUTAL'ın incelikli teşekküründen... Aylar geçmesine karşın, biz de unutamamışız bu verilen örneği... Uzaktan uzağa sevmişiz bu güzel insanı...
*
İletişimin bu denli kolay olmadığı "İNTERNETTEN ÖNCE"ki dönemlerde gözlerimiz, kitap raflarında dolaşırdı. Kendimiz, çocuklarımız, -armağan etmek niyetiyle- arkadaşlarımız için kitaplar alırdık.
29.o1.1988 tarihinde Ankara'da örneğin, bir kitap almışız: Gülay KUTAL imzalı "BİZ DUVAR YAZISIYIZ" adlı kitabın çizgileri Firuz KUTAL'ın.
*
Tabii bu kadar geç değil, -gıyaben de olsa- Firuz KUTAL'ı tanımam... Daha erkeni var... Kitaplarla devam edelim öyleyse: "AKBULUT İLE BULUTÇUK BULUT", "MASA ÜSTÜNDEKİ KAVGA" ve Ergun Akleman, Atay Sözer, Seydali Gönel, Cumhur Gazioğlu, Nural Birden, Burhan Kum, Sadık Karamustafa, Serdar Sarı, Emre Senan, Yankı Yazgan, Vedat Bodur, Levent Efe, Haslet Soyöz ve Firuz KUTAL'ın katkılarıyla hayat bulan "ÇİZGİLİ KİTAP"... Kitaplığımıza o5.12.1983 tarihli olarak katılmış, Firuz KUTAL'ın çizgileriyle bezenen bu kitaplar. .
*
Demek istediğim; çizgilerini esas alırsak, Firuz Kutal'ı tanımamın hatırı sayılır bir geçmişi var.
Derken, Vahit'in onunla ilgili söyledikleri ekleniyor ona dair bilgilerimin arasına.
*Anlaşılan o ki; çizgileri kadar değerli bir yüreğe sahipti KUTAL...
***
....... Lakin nereden bilebilirdim ki; ölümünden kısa süre önce çizdiğim ve kendisine armağanım olarak takdim etmesini rica ettiğim EFLATUN NURİ porte çalışmasını, Raşit (YAKALI) Ağabey incelik gösterip BLOGuna kaydedecek.?.
*
İşte tam bu sırada bir ileti düşüyor e-posta kutumuza...
Eflatun Nuri ustamızın portre çalışmasıyla ilgili olarak yazılan beğeni dolu cümlelerin ardından. "Ellerine sağlık.!" deniyordu bu iletide...
Tahmin edeceğiniz gibi, bu ileti FİRUZ KUTAL imzasını taşıyordu.
*
İnceliğiyle bizleri etkileyen bu yürek güzeli KARİKATÜRCÜMÜZ, OSLO'da yaşıyor; ama ışığıyla ta buraları aydınlatıyordu.
*Minnet ve memnuniyetle teşekkürlerimi ilettim kendisine... Ama o boş durmayıp, iletimden duyduğu coşkuyla yeni bir "teşekkür iletisi" göndermişti adresime.
***
Kendilerini selamlamak adına dostlarıma, aile bireylerime, sevdiklerime -fırsat buldukça- çizimlerimi iletirim.
Artık bu dostlar arasına Firuz KUTAL'ı da katıyordum. Nasıl olsa, YAŞAMINI YURT DIŞINDA sürdüren ve çizgilerini severek izlediğim Firuz arkadaşımızın adresini biliyordum... Onu selamlamak, memleket havasını hissettirmek, boynumuzun borcuydu.
*
Bir posta kartına üç beş satır yazıp dostları selamlamak gibi bir düşünceyle KUTAL'a ilettiğim ilk dosya, hata raporu gelince anladım ki; e-mailimiz hedefine ulaşmamış...
Üzüntüyü yenmenin yolu, 2. denemeydi...
***Yeni e-mailin "EK"inde ilettiğim görsel, 4 yıl önce yitirdiğimiz karikatürcü Necati ABACI arkadaşımızın portre çalışmasıydı.
*
Emeğe saygı, dostluğa önem veren bu "güzel yürek"ten cevap ulaşmaması, her halde siz değerli MİZAH VE ŞİİR Dostları'nın da aklından geçmez artık.
Evet... Firuz KUTAL, gönül yıkmaktan değil; yapmaktan yanaydı...
Duygulu bir iletiydi ondan gelen.
Necati ABACI'yla ligili derin acılarını görüyorduk yazdıklarında.
*
İzin istedim, iletisini siz dostlarla paylaşmak için... "Hayır, olmaz.!" demedi.
"Teşekkür etmesini bilen" bu değerli arkadaşımız, izin talebimizi bile teşekkürle karşıladı.
*Sonsuz sevgilerimizle selamlıyoruz Firuz KUTALI...
Teşekkürler ediyoruz... Sağ olsun.!.
............. sevdakâr çelik



*FİRUZ KUTAL'IN İLETİ METNİ:
Sevgili Sevdakâr Çelik,
Yine incelik yapıp Necati ABACI’nın ölüm yıldönümünü anmış, onun vesilesiyle üretmiş ve bana da göndermişsin. Çoğu şey gönlündeki gibi olsun. Birdenbire bilgisayarıma düşen çizgilerinle beni de motive ediyorsun. Hatta kıskanıp, ben de çizmeliyim, telaşına kapılıyorum.

Odaklandığımız bir sürü konu arasında, aramızdan ayrılanları anmak hoş, anlamlı... Böylece onların adları yaşıyor bir yandan; ama öte yandan, içimi burkan bir yanı da oluyor. Ayrılan ayrılıp gidiyor, aslında her şey kalanlar için... Ben de böyle durumlarda düşüncelerimin; “Ya ben ölünce...” diye başlayan cümleli düşüncelere dönüştüğünü görüyorum.
Keşke birbirimize daha buralardan ayrılmadan iyi davransak, keşke olanaklar olsa her üretici insan özgürce kendini ifade edeceği ortamlar oluştursa diyorum.
Elbette bu düşünceler senin bu anlamlı ve değerli girişimini gölgelemek için değil... İnsanız, ölüm de bir yerlerde kapımızı çalacak...
NECATİ'ninki gibi sırasız ve isyan ettiren ölümler en kötüsü elbette...
Neyse benden bu kadar... Daha dağıtmayayım konuyu sabah sabah...
*
Tekrar teşekkürler... İyi ki üretiyorsun.
Sevgi ve salamlarımla....

Firuz KUTAL
21Tem2008 Pazartesi 10:48


Hiç yorum yok: